
TRAFİK VE ÇEVRE BİLGİSİ
Trafik günümüzde doğal çevremizi oluşturan
birçok alanda bulunmaktadır. Bu nedenle artık trafik ve çevreyi birbirinden
ayırmak nerdeyse imkânsızdır. Çok ücra köşelere bile günümüzde asfaltlar dökülmüş
ve ulaşım motorlu araçlar ile sağlanmaktadır. Trafiğin olduğu yerde çevreye
büyük zararları vardır. Çevre bilgisinin en önemli amaçlarından birisi de
çevreye olan bu zararın en aza indirilmesidir.
Trafiğin çevreye verdiği bazı zararlar şunlardır:
1.Araç egzozlarından çıkan zehirli gaz ve
dumanlar havayı, toprağı ve suyu kirletir.
2.Araç bakımlarının rastgele yerlerde
yapılması sızıntı yoluyla çevreyi kirletir.
3.Araçların eskimiş parçalarının çevreye
atılmasıyla bu malzemeler doğaya zarar verir.
4.Araç içerisinden dışarıya atık (pet şişe
vb.) maddelerin atılması çevre kirliliğine neden olur.
5.Araçların gereksiz yere çalışır durumda
bırakılması egzoz sarfiyatını arttırır.
6.Kaçak veya kalitesiz yakıt kullanımı havaya
kirliliÄŸine neden olur.
7.Gerekli tedbirler alınmadan tehlikeli
maddelerin taşınması çevre için risk oluşturur.
Çevre kirliliğine neden olan motorlu araçlar
çıkardıkları zehirli gazlar ile asit yağmurlarının çıkmasına sebebiyet
vermektedir. Bu asit yağmurları hava, toprak ve su dâhil olmak üzere bütün
doğayı kirletir. Besin zincirinin en altından en üstüne kadar bütün canlılar bu
kirlilikten olumsuz etkilenmektedirler.
Trafik
ve çevre ile ilgili genel bilgiler;
TRAFİK: Yayaların ve araçların karayolları üzerindeki hal ve hareketleridir.
KARAYOLU
(YOL) : Trafik için, kamunun yararlanmasına açık olan
arazi şeridi, köprüler ve alanlardır.
GEÇİŞ
ÜSTÜNLÜĞÜ: Görev sırasında, belirli araç sürücülerinin
can ve mal güvenliğini tehlikeye sokmamak şartı ile trafik kısıtlama ve
yasaklarına bağlı olmamalarıdır.
DURMA:
Her türlü trafik zorunlulukları dışında araçların
insan indirmek ve bindirmek, eşya yüklemek, boşaltmak veya beklemek amacıyla
kısa süre için durdurulmasıdır.
PARK ETME:
Araçların, durdurma ve duraklaması gereken haller
dışında bırakılmasıdır.
GEÇİŞ
HAKKI: Yayaların veya araç kullananların, yolu
kullanmak sırasındaki öncelik hakkıdır.
İKİ
YÖNLÜ KARAYOLU: Taşıt yolunun her iki yöndeki taşıt
trafiği için kullanıldığı karayoludur.
TEK YÖNLÜ
KARAYOLU: Taşıt yolunun yalnız bir yöndeki taşıt
trafiği için kullanıldığı karayoludur.
BÖLÜNMÜŞ
KARAYOLU: Bir yöndeki trafiğe ait taşıt yolunun bir
ayırıcı ile belirli şekilde diğer taşıt yolundan ayrılması ile meydana gelen
karayoludur.
ERİŞME
KONTROLLÜ KARAYOLU (Otoyol - Ekspres yol) : Özellikle
transit trafiğe tahsis edilen, belirli yerle ve şartlar dışında giriş ve
çıkışın yasaklandığı, yaya, hayvan ve motorsuz araçların giremediği, ancak
izinli motorlu araçların yararlandığı ve trafiğin özel kontrole tabi tutulduğu
karayoludur.
GEÇİŞ YOLU:
Araçların bir mülke girip çıkması için yapılmış olan
karayolu üzerinde bulunan kısmıdır.
BAÄžLANTI
YOLU: Bir kavşak yakınında karayolu taşıt yollarının
birbirine bağlanmasını sağlayan, kavşak alanı dışında bulunan karayoludur.
BANKET:
Yaya yolu ayrılmamış karayolunda, taşıt yolu kenarı
ile şev başı veya hendek iç üst kenarı arasında kalan ve olağan olarak
yayaların ve hayvanların kullanacağı, zorunlu hallerde de araçların
faydalanabileceği kısımdır.
PLATFORM:
Karayolunun, taşıt yolu (kaplama) ile yaya yolu
(kaldırım) veya banketinden oluşan kısmıdır.
KAVÅžAK:
İki veya daha fazla karayolunun kesişmesi veya
birleşmesi ile oluşan ortak alandır.
TALİ YOL:
Genel olarak üzerindeki trafik yoğunluğu bakımından
bağlandığı yoldan daha az önemde olan yoldur.
ANAYOL:
Ana trafiğe açık olan ve bunu kesen karayolundaki
trafiğin bu yolu geçerken veya bu yola girerken, ilk geçiş hakkını vermesi
gerektiÄŸi iÅŸaretlerle belirlenmiÅŸ karayoludur.
OKUL GEÇİDİ:
Genel olarak okul öncesi, ilköğretim ve orta dereceli
okulların çevresinde özellikle öğrencilerin geçmesi için taşıt yolundan
ayrılmış ve trafik işaretiyle belirlenmiş alandır.
DEMİRYOLU
GEÇİDİ (hemzemin geçit) : Karayolu ile demiryolunun
aynı seviyede kesiştiği bariyerli veya bariyersiz geçitlerdir.
SÜRÜCÜLÜK
NEDİR: Bir araç yardımıyla (araba), bir varış
noktasına hareket etmektir. Buradaki en temel aktivite aracın hız ve yönünü
belirlediği bir yörüngeye (yol) girmek ve bu yörüngenin mekânsal
kısıtlılıklarına (yolun yapısı) uyarak, karşılaşılan engellere çarpamadan
(diğer araçlar, yayalar vb.) ilerlemeyi başarmaktır.
SÜRÜCÜ: Karayolunda, motorlu veya motorsuz bir aracı sevk ve idare eden
kiÅŸidir.
ŞOFÖR: Karayolunda, ticari olarak tescil edilmiş bir motorlu taşıtı süren
kiÅŸidir.
ARAÇ
SAHİBİ: Araç için adına yetkili idarece tescil belgesi
verilmiş veya sahiplik veya satış belgesi düzenlenmiş kişidir.
YOLCU: Aracı kullanan sürücü ile hizmetliler dışında araçta bulunan
kiÅŸilerdir.
HİZMETLİ:
Araçlarda, sürücü hariç, araç veya taşıma
hizmetlerinde süreli veya süresiz çalışan kişiler ile iş makinelerinde
sürücülerden gayri kişilerdir.
OTOMOBİL:
Yapısı itibariyle, sürücüsünden başka en çok yedi
oturma yeri olan ve insan taşımak için imal edilmiş bulunan motorlu taşıttır.
Bunlardan taksimetre veya tarife ile yolcu taşıyanlara "taksi
otomobil", adam başına ücretle yolcu taşıyanlara "dolmuş
otomobil" denir.
MİNİBÜS: Yapısı itibariyle, sürücüsünden başka sekiz ile Ondört oturma yeri
olan ve insan taşımak için imal edilmiş bulunan motorlu taşıttır.
OTOBÜS:
Yapısı itibariyle, sürücüsünden başka en az on beş
oturma yeri olan ve insan taşımak için imal edilmiş bulunan motorlu taşıttır.
Troleybüsler de bu sınıfa girer.
KAMYONET: İzin verilebilen azami yüklü ağırlığı 3500 kg.ı geçmeyen ve yük
taşımak için imal edilmiş motorlu taşıttır.
KAMYON:
İzin verilebilen azami yüklü ağırlığı 3500 kg.dan
fazla olan ve yük taşımak için imal edilmiş motorlu taşıtlardır.
ÇEKİCİ:
Römork ve yarı römorkları çekmek için imal edilmiş
olan ve yük taşımayan motorlu taşıtlardır.
ARAZİ
TAŞITI: Karayollarında yolcu ve yük taşıyabilecek
şekilde imal edilmiş olmakla beraber, bütün tekerlekleri motordan güç alan ya
da alabilen motorlu taşıttır.
GABARİ: Araçların, yüklü veya yüksüz olarak karayolunda güvenli seyirlerini
temin amacı ile uzunluk, genişlik ve yüksekliklerini belirleyen ölçüdür.
(Genişlik:2,5 m; Yükseklik:4 m)
AZAMİ
AĞIRLIK: Taşıtın güvenle taşıyabileceği azami yüklü
ağırlığı.
Trafik
psikolojisi: İnsanların trafikteki davranışlarını ve
bu davranışlar altında oluşan psikolojik süreçleri inceler.
Çevre: İnsanı etkileyen ve insanlardan etkilenen dış ortama denir.
Çevre
koruma: Çevre kirliliğini önlemek amacıyla yapılan
çalışmalara denir.
Çevre
hakkı: Herkesin
sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını ihlal edenlere karşı yargı
mercileri önünde savunma hakkıdır.
IÅžIKLI
TRAFİK İŞARET CİHAZLARI;
1)
Kırmızı ışık: Yolun trafiğe kapalı olduğunu gösterir.
Aksine bir iÅŸaret yoksa durup beklenir.
2) Sarı
ışık: Uyarı anlamındadır. Kırmızı ışıkla birlikte
yanarsa hazırlan yol trafiğe açılmak üzeredir. Yeşil ışıkla birlikte yanarsa
yol trafiğe kapanmak üzeredir.
3)
Yeşil ışık: Yolun trafiğe açık olduğunu gösterir.
4)
Fasılalı ışık: Kırmızı ise dur, sarı ise dikkatli geç
anlamındadır.
5)
Yazılı ve sesli ışık: Araç trafiğine göre yaya
trafiğini düzenler ve yayalara hitap eder.
TRAFIKTE
AYRILMAZ ÜÇ TEMEL UNSUR
1.
İNSAN UNSURU: Sürücüler, yayalar, denetçiler, araç
içindeki yolcular
2.TRAFİK
UNSURU: Trafikte araç kullanan sürücülerin sahip
olması gereken özellikler:
a) KiÅŸinin eÄŸitim ve bilgi seviyesi
b) Kişinin araç kullanma konusundaki
becerileri
c) KiÅŸinin kurallara uyma bilinci ve isteÄŸi
d) Kişinin araç sürme tarzı ve alışkanlıkları
3.
ÇEVRE UNSURU(YOL): Karayolları, yoldaki yapı ve tesisler,
trafik yapı sistemleri ve araçları, çevrenin doğal koşulları(sis yağmur, kar,
ormanlık alanlar, göl ve bataklık çevreleri.
Çevre bilgisi sürücü belgesi sahibi olmak
isteyenlerin bilmesi gereken konulardan biridir. Trafiğin çevreden bağımsız
düşünülmesine olanak yoktur. Trafikte sürücü davranışları çevreyi doğrudan
etkilemektedir.
1980'li yıllardan itibaren dünyadaki
sanayileşmeye paralel olarak plansız şehirleşme oranı arttı. Bunun neticesinde çevre
kirliliği sorunları çok önem kazanmaya başladı. Motorlu araç kullanımının
sürekli artması ve bilinçsiz kullanılması sonucu maalesef çevre daha da çok
kirletmeye başlanmıştır. Düşük kalorili verimsiz yakıtlar, kükürt oranı yüksek
kömürler, üretim sırasında gerekli çevre tedbirlerinin alınmaması çeşitli toksin
maddelerin doğada birikmesine neden olmuştur. Kükürt, toz, duman ve is gibi
katı partiküller ve bunların içerisinde bulunan kansorejen maddeler hava, su ve
toprağa karışarak çevre kirliliğine neden olmaktadırlar. Bu nedenle canlıların
doğada yaşamlarını sürdürmeleri giderek zorlaşmaktadır.
Yapılan araştırmalarda doğaya atılan
maddelerin çok uzun süre boyunca doğada kalabildiğini göstermektedir. Örneğin
bir plastik şişe atıldığında 100 yıl ile 1000 yıl arasında doğada kalmaktadır.
Bu süre zarfında doğanın doğal döngüsüne olumsuz etki etmektedir. Sonuç
itibariyle bu çevrede bizler yaşıyoruz. Bu nedenle çevremize gereken
hassasiyeti gösterelim.
Amacımız daha bilinçli toplum, kazasız bir
trafiktir. Direksiyonunuz yaşam için dönsün!