UYKUSUZLUK VE YORGUNLUĞUN TRAFİĞE ETKİSİ

                                                                                               UYKUSUZLUK VE YORGUNLUĞUN TRAFİĞE ETKİSİ

Trafik; yol, araç ve insan üçlüsünden oluşmaktadır. Bunlardan herhangi birinde oluşan bozukluk trafik kazalarına sebep olmaktadır. Trafik kazaları tüm ülkelerde de ciddi bir sorun olmaktadır. Emniyetin yaptığı araştırmaya göre yorgunluk ve uykusuzluk, birçok trafik kazasında doğrudan veya dolaylı olarak rol oynamaktadır.  Uykusuzluk, kişilerin güvenli sürüş için sakıncalı olan performanslarını olumsuz yönde etkilediğinden en önemli kaza sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Sürücülerin tahminen %25-50 si en az bir kere direksiyon başında uyudukları öğrenmekteyiz. Araba sürmek keyifli olduğu gibi bazı durumlarda zorlayıcı ve tehlikeli hale de gelebilmektedir. Bu durumların başında da gece araba kullanmak geliyor. Geceleri hem karanlık nedeniyle görüş açısının ve kabiliyetinin azalması hem de uyku, yorgunluk gibi nedenlerle algı ve dikkat seviyesindeki azalma, araba kullanırken çok daha dikkatli olmayı gerektirmektedir. Uykusuzluğun yarattığı dikkat düzeyinde azalma durumu ve reflekslerdeki yavaşlamanın, sürüş sırasında bir işkenceye dönüşeceği aşikâr Özellikle uzun yolda ama günlük şehir için sürüşlerinde de, direksiyon başında uykumuz geldiğinde tehlikelere davetiye çıkarmış oluruz.  Araç kullanırken 150 km.'den fazla yolculuk, 9 saatten az uyku büyük bir tehlike olarak karşımıza çıkmaktadır. Uykusuz ve yorgun yola çıkmak trafik canavarına atfedilen suçlardan biridir. Suçların en ağırlarından biri olarak bilinmektedir.  Çünkü doğrudan sürücünün kendisiyle ilişkili bir sorundur bu durum ve sonunda en ağır sonuçları olan kazaların nedenidir. Uykusuz araç kullanmak en az alkollü araç kullanmak tehlikelidir. Sürücüler uykulu ve yorgun olmalarına rağmen, araç kullanabileceğini düşünmektedirler. Çünkü herkesin yorgun ve uykusuzluk eşiği farklıdır ve bazen bu yaşamsal faaliyetlerinizi devam ettirmenizin önünde büyük engeldir. Eğer dikkat edilmezse ciddi trafik kazalarına sebebiyet verebilir. ABD Ulusal Karayolları Trafik Güvenliği Dairesi (NHTSA) verilerine göre, yorgun ve uykusuz araç kullanmaya bağlı her yıl yaklaşık 100 bin kaza (kazaların yüzde 1.5'i) ve yılda yaklaşık bin 500 ölüm (ölümlü kazaların yüzde 4'ü) meydana geliyor. Trafik.gov.tr. nin verdiği bilgiye göre Türkiye’de en önemli kaza sebebi olarak alkollüyken araç kullanmak (%23.5), hatalı sollama yapmak ( %22), yorgun ve uykusuz araç kullanmak (% 17.1), yeterli sürücülük deneyimine sahip olmamak (%16.2) gibi sürücü hataları olarak belirlenmiştir.

Araştırmalar göstermektedir ki, genelde ortalama 16 saatten fazla uykusuz kalmak sürüş performansında önemli derecede bozulmalara neden olmaktadır. Sonucunda ise trafik güvenliği açısından da ciddi tehlikeler başlamaktadır. Hayatının büyük bölümünü yollarda geçiren ağır vasıta sürücüleri ile yapılan bu araştırmanın ardından uykusuz araç kullanmanın kazalardaki büyük payı da olmaktadır. Siz araç kullanırken yorgunluğunuzu ya da uykunuzun geldiğini hissetmiyor olabilirsiniz. Ancak vücudunuz bu konuyla ilgili size birçok sinyal vermektedir. Sırtta, boyunda ağrılar, gözlerde karıncalanma, esneme, gözleri odaklamakta güçlük, trafik işaretlerinin fark edilmemesi, ya da hatırlanmaması, aracın yolda sağa sola kayması, ani durup kalkışların olması uyku ve uykusuzluğun işaretleridir. Mevsim kış ise aracınızın içine temiz havanın girmesinde fayda vardır.. Uykunuz geldiği anda camınızı açarak rüzgârın sizi uyarmasına izin verebilirsiniz. Rüzgârının uyarıcı sesleri de sizi uyarmaya yardımcı olacaktır. Araba sürmeden önce kesinlikle alkol veya benzeri maddeler almayın. Çok ufak bir miktar bile güvenli sürüş yapmanızı engelleyerek hem sizin hem de trafikteki diğer sürücülerle yayaların hayatını tehlikeye atmaya yetecektir.

Uykulu ve yorgun araç kullanma ile ortaya çıkan kazaların tüm dünyada genel özellikleri arasında ise ağır kazalar olması, gece geç saatlerde meydana gelmesi, genelde kazaya tek aracın karışması ve sürücünün araçta yalnız olması, kazanın hız limitinin yüksek olduğu, uzun, sıkıcı yollarda meydana gelmesi, olay yerinde fren izlerine rastlanmaması, aracın yoldan çıkması sayılabilir. Uyku bozuklukları içinde en çok kaza sebebiyeti olabilecek durumlar içinde uyku apne hastalığı, narkolepsi sayılabilir. Bu hastalıklarda gün içinde devam eden sürekli bir yorgunluk ve tekrarlayıcı uyku atakları vardır. Bu kadar sık uyku ataklarından birinin araç kullanımı sırasında olması kaçınılmazdır. Gece uykuda horlama ve nefes durması şikâyetlerini sıklıkla olması da bu hastalığa işarettir. Bu durumun ciddi alınarak uyku laboratuarlarında incelemesi ve tedavisiyle çözümü mümkündür. Sebebine yönelik bazen ufak cerrahi bir operasyon, kilo vermek, bazen de CPAP(burundan sürekli pozitif hava basıncı uygulaması) ve ağız içi araçlarla sorun çözülebilmektedir. Yorgunluk ve uykusuzluğa bağlı olarak en çok ağır vasıta sürücüleri olmak üzere, dinlenmeden uzun süre araç kullanan sürücüler,sık sık gece yolculuğu yapanlar, uyku bozukluğu olan kişiler (kronik uykusuzluk, narkolepsi veya uyku apnesi gibi gündüz aşırı derecede uykusuzluk yaratan bozukluklar), uyku getiren ilaç kullanan veya alkolün etkisinde araç kullananlar, vardiya sistemiyle çalışanları tehdit etmektedir. Araba sürmek çok dikkat isteyen ve reflekslerinin iyi olmasını gerektiren bir iştir.

Uykusuz ve yorgun bir şekilde araç kullanmamak için alınacak altın değerindeki tavsiyeler;

 

ü  Eğer uykusuzluğa sebep olan bir hastalığınız varsa mutlaka tedavi edilmelidir.

ü  Dikkati dağıtmayacak şekilde müzik dinlemelisiniz.

ü  Uykulu ve yorgun iken asla yasal limitin altında bile alkol tüketilmemelidir.

ü  Gece 12 ve sabah 6 arasında kesinlikle araç kullanılmamalıdır. Bu saatler vücudumuzun bize “uyu” dediği saatlerdir.

ü  Sizi ayık tutacak kafein içeren içecekler tüketilmelidir.

ü  Ağır yemeklerden kaçının, hafif yemekleri tercih ediniz. Ağır yemekler uykunuzu getirecektir.

ü  Seyir halindeyken kısa molalar verilerek, kısa yürüyüşler yapılmalısınız.

ü  Yola çıkılacak saat önceden bilinmeli, uyku planlaması iyi yapılmalıdır.

ü  Sürüş pozisyonu oldukça önemlidir. Koltuk ve direksiyon ayarlarınızı yapın.

ü  Ortalama olarak 8-9 saat araç kullanımı sınırı aşılmamalıdır.

ü  Camı hafifçe açarak içeriye temiz hava girmesini sağlayın.

ü  Eğer birileriyle seyahat ediyorsanız onunla muhabbet etmeye özen gösterin. Böylelikle hem yollar ve diğer hayatlar, hem de kişinin kendi hayatı tehditten kurtulur.

Kafein alımı, radyo dinlemek, araçtan inip kısa bir yürüyüş yapmak, camı açmak vb gibi geçici önlemler kesinlikle iyi bir uyku alışkanlığının yerini almamalı ve uykusuz sürücülerin varacakları yere güvenle varmalarını sağlayacak etkili stratejiler olarak algılanmamalıdır. Gideceğiniz yere sağlıklı gitmek istiyorsanız trafik kurallarına uyun, yorgun ve uykusuz araç kullanmayın. Biz bu olumsuzluğu az da olsa azaltmak için elimizden geleni de yapmalıyız. Sonuçta hem bizim hem de başka canların hayatı söz konusudur. Lütfen bu konuda duyarlı olmaya çalışalım…

            “                                                                                       “Yorgun ve Uykusuz Araç Kullanarak Kendinizi Riske Atmayın"